5 Şubat 2009 Perşembe

Salvador Dali















Resim yaparken en çok sevdiğim şey hayal gücümü kullanmak. İmgesel çalışmayı canlı model çalışmaktan daha çok seviyorum. Zaten var olan bi şeyi çizmek çok eğlenceli değil. Kendimi daha çok ifade edebildiğim soyut çalışmaları, kolaj tekniğini yaparken hem eğleniyorum hem de rahatlıyorum. Salvador Dali'nin çalışmalarını da çok seviyorum bu yüzden adam kendini, bakış açısını anlatmış resimlerinde. Her çalışması harika...

Öss

Ne boktan, hayat karartıcı, iğrenç bişey bu sınav ya. Tamam güzel Sanatlara hazırlanıyorum bu yüzden sadece barajı geçmem gerekio ama. Kafayı yicem resmen Herkes sıkıştıtırp duruo ailem öğretmen olmam konusunda ısrarcı bense ne olacağımı bile bilmiyorum. Sadece çalışıyorum. Gsf'de rastgele bir bölümü seçebilmek için. Ünversite mezunu olmak için. Öte yandan olmazsa diye içim içimi yiyor. Kazanana kadar dolanıcakmıym dershane dersane, kurs kurs. Ne istediğimi bile bilmiyorum. Psikolojim alt üst oldu zaten çok neşeli bir tip değildim şimdi reklam filmlerinde bile gözlerim doluyor. Hayatımda kendimi hiç bu kadar kötü hissetmemiştim. Millet kazanmayalım diye uğraşıo resmen...................

Kadınlar Kadınları izlemeyi Sever Erkekler de Kadınları izlemeyi Sever...


Mtv'de 50 Cent'le Justin Timberlake'in video klp çekimini seyrediyordum. 50 Cent'in siyahi solistimi artık neyse mikrofon uzattılar bi ara. Çevrenizde çok güzel kadınlar var dikkatiniz dağılıyormu gibisinden bi şeyler sordular. O da çok doğru bulduğum bu lafı etti. 'İşim gereği buna alışkınım, Böyle olmak zorunda zaten kadınlar kadınları izlemeyi, erkeklerde kadınları izlemeyi sever dedi. (Tam olarak böyle söylememiş olabilir aklımda kalanı bu) Şimdiye kadar google'dan hiç erkek görseli aratmamışımdır. Ya da dışarıda dolanırken erkekleri incelemem genelde. Bir kadınla arkadaş olabilmek bir erkekle arkadaş olabilmekten daha zor. Genelde laf çarpan, dedikodu yapan, durup dururken tavır alanda erkekler olmaz kadınlar olur. Makyajıda erkekler için yapmam genelde bu yazı biraz özeleştiri gibi oldu. Dünya nüfusunda kadınların erkeklere göre sayısının fazla olmasından mıdır nedir rekabet ortamı oluşuyor sanırım. Reklam sektöründekiler de bunu anlamış olacak ki genelde kadınlar üzerinden pazarlıyorlar ürünlerini (kozmetik vs). Ben kendi adıma konuşuyorum ki ben erkekleri izlemeyi değil , izlenmeyi severim genelde. (Tabi bu sapıkça bir röngenlenme değil ya da teşhircilik olarak değil.)

Yes Man


Pazartesi günü annemle beraber gittim. Annem beğenicekmi falan diye çok endişeleniyordum. Mahsun Kırmızıgül'ün filmine gitmek istiyodu çünkü :D. Neyse ikna ettim ve girdik Büyülü Fener Sinemasına. Bu arada genç Turcell indirimi de yapmadılar azıcık pahalıya patladı anneciğime. Fragmanı çok hoşuma gitmişti. Çok büyük beklentiyle girdim ama malesef çok güldüren sahneleri olduğu gibi saçma sapan sahneleride vardı. İnsanı biraz gaza getiriyor hayata 'hayır' dememelisin zaten ana fikir. Ama sıkıldım iki saatin çoğunluğunda. En kötü sahnesi motorsikletle hastahaneden kaçtığı sahneydi. Burada güldürmek için biraz fazla kasmışlar. En güzeli de komşu teyzeyle yatmak zorunda olduğu ve dvd alırken Karl'ın arkadaşı Peter'a yalan söylediği sahnelerdi .Karl Marx espiriside komikti. The Secret, Ferrarisini Satan Bilge tadı verdi bana (azıcık kabak tadı). Bilinen hikayeleri ısıtıp yeniden getirmişler önümüze. Daha ilk yarı bitmeden sonunda ne olacağını bile tahmin ettim. Biraz tebessüm ettim. Gülmek için de çaba harcadım açıkçası.
jim carrey'de yaşlanmış ama kimi insanlar yaşlandıkça daha çekici oluyor. O da bu gruba giriyor sanırım. Zooey Deschanel biraz genç kalmış yanında.

4 Şubat 2009 Çarşamba

Dürüst Olmak (!)


Son günlerde insanlara karşı dürüst olmak zorunda mıyım diye düşünüyorum. Dürüst olduğumda çok fazla tepki gösteriyorlar. Bende ister istemez yalan söylüyorum. Birkaç yalanın kime ne zararı dokunurki! Okulda, evde, arkadaşlarıma karşı, aileme karşı, öğretmenlerime karşı, kendime karşı yalanlarsöylüyorum. Doğrulardan daha kolay kabulleniyolar çünkü. Hem daha eğlenceli bile oluyor. Kimseye karşı dürüst olmak zorunda değilim. Ahlaki değerlerim bozlmadı hayır. Beni yargılamadan önce biraz durup düşünün. Ben ne kadar dürüsttüm yaşamım boyunca?diye sorun kendinize. Ya da insanların dürüst olmasını engelleyen ne olabilir onları düşünün. Benimkini tepkiler engelliyor. Sonunun kötü olacağını bilerek dürüst olmak mı, geçici ferahlıklar sağlayan yalanlar mı? Ben ikincisini seçiyorum çoğunlukla.